15.05.2020 Tarihte Bugün- 15 Mayıs;

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Akif Er
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Akif Er

Aktif Üye
Yönetici
Vip Üye
Katılım
8 Kas 2019
Mesajlar
311
Tepkime puanı
79
Puanları
28
15.05.2020 Tarihte Bugün- 15 Mayıs;
1718Londra'lı avukat James Puckle, makineli tüfeği icat etti.
1756Kuzey Amerika'daki egemenlik mücadelesinde İngiltere'nin Fransa'ya savaş açmasıyla, Fransa-Kızılderili savaşı olarak da bilinen Yedi Yıl Savaşı başladı.
1811Paraguay, İspanya'dan bağımsızlığını ilan etti.
1856Anadolu Feneri ve Rumeli Feneri Fransızlar tarafından inşa edilerek işletilmeye başlandı.
1873Darüşşafaka Lisesi kuruldu.
1919Mustafa Kemal, Yıldız Sarayı Küçük Mabeyn Köşkü'nde Padişah Vahdettin ile görüştü.
1919İtilaf Devletleri desteğindeki Yunanlar, İzmir'i işgal etti. Gazeteci Hasan Tahsin ve Askerlik Şubesi Başkanı Albay Süleyman Fethi, Yunanlı askerler tarafından öldürüldüler ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın ilk şehitleri ve başlangıcı oldu.
1924Sanayi-i Nefise Mektebi (M.Ü. Güzel Sanatlar Akademisi) öğrencileri ilk resim sergilerini İstanbul'da açtı.
1926Vahidettin(VI.Mehmet) İtalya'nın San Remo kentinde kalp yetmezliği sebebi ile öldü
1928Walt Disney'in yarattığı Miki Fare karakterinin ilk kez gözüktüğü çizgi film olan Plane Crazy gösterime girdi.
1929ABD'de Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi ilk ödüllerini dağıttı. ABD yapımı sessiz film 'Wings', En İyi Film ödülünü aldı. Ödüller, 1931'den beri Oscar adıyla da biliniyor.
1932Kürtçeyi latin alfabesi ile ilk kez yayınlayan Hawar dergisi yayın hayatına başladı.
1933Rus romancı Maksim Gorki, İtalya'dan Rusya'ya geçerken İstanbul'a geldi ve Süleymaniye Camii ile bazı müzeleri gezdi.
1935Josef Stalin tarafından 1931'de inşaası başlatılan ve Dünyanın en büyük metrolarından biri olan Moskova metrosu hizmete açıldı.
1940McDonald's Amerika'da kuruldu.
1957Sovyetler Birliği, Sputnik 3 uydusunu fırlattı.
1960Sovyetler Birliği, Sputnik 4 uydusunu fırlattı.
1963ABD'li astronot Gordon Cooper, 'Mercury-Atlas 8' adlı kapsülle o güne kadar yapılmış en uzun uzay uçuşunu gerçekleştirmek üzere uzaya fırlatıldı. Cooper uzayda 34 saat 19 dakika kaldı.
1966Washington, DC'de Vietnam Savaşı'nı protesto eden 8.000 kişi, iki saat boyunca Beyaz Saray çevresinde gösteri yaptı.
1969Anayasa değişikliğinin Meclis'te kabul edilmesiyle, eski DP'lilere siyasal haklarını iade etme imkânı tanındı.
19721945 yılından beri ABD işgali altında bulunan Okinawa adası yeniden Japonya'nın idaresine verildi.
198312 eylül döneminin ardından demokrasiye geçişte kurulan ilk parti açıklandı: Milliyetçi Demokrasi Partisi.
19841.256 aydın, "Türkiye'deki demokratik düzene ilişkin gözlem ve istekler" başlıklı dilekçeyi Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e verdi. Aydınlar Dilekçesi olarak bilinen girişime karşı dava açıldı.
19888 yıldan fazla süren çarpışmalardan sonra Sovyet Kızıl Ordusu Afganistan'dan çekilmeye başladı.
1990Vincent Van Gogh'un yapıtı 'Doktor Gachet'nin Portresi' adlı tablo, o güne kadar bir resim için ödenen en yüksek fiyatla, 82,5 milyon dolara satıldı.
1991Edith Cresson, Fransa'nın ilk kadın başbakanı oldu.
1995Almanya'da, Türkiye ve Atatürk aleyhinde kampanyalar yürüten ve kendisini halife ilan eden ve Türkiye'de 'Kara Ses' olarak adlandırılan Cemalettin Kaplan öldü.
1997Alman Kitap Yayımcıları Birliği Barış Ödülü, Yaşar Kemal'e verildi.
2004İstanbul'da yapılan 49.Eurovision Şarkı Yarışması'nda, Ruslana,Ukrayna'ya ilk 1.liğini getirdi.
2011Düsseldorf'ta yapılan 56. Eurovision Şarkı Yarışması'nda, Eldar Kasımov ve Nigar Camal ikilisi, Azerbaycan'a ilk 1.liğini getirdi.

Tarihte Bugün Doğanlar (15 Mayıs);
1903Maria Reiche, Alman matematikçi ve arkeolog (ö. 1998)
1923Richard Avedon, ABD'li fotoğrafçı. (ö. 2004)
1947Niall Duthie, İskoç roman yazarı.
1954Eric Gerets, Belçikalı futbolcu ve teknik direktör
1982Veronica Campbell, Jamaikalı sprinter
1987Doruk Çetin, Türk, yönetmen, fotoğrafçı ve yapımcı
1987Ersan İlyasova, Türk milli basketbolcu
1987Thaisa Daher De Menezes, Brezilyalı voleybolcu

Tarihte Bugün Ölenler (15 Mayıs);
1174Nureddin Mahmud Zengi, Büyük Selçuklular'ın Halep Atabeyi (d. 1118)
1886Emily Dickinson, ABD'li şair (d. 1830)
1919Hasan Tahsin
1926Vahidettin (VI. Mehmet) Son Osmanlı padişahı (d. 1861)
1994Gilbert Roland, Meksika asıllı ABD'li aktör (d. 1905)
2003June Carter Cash, Amerikalı müzisyen
2011Samuel Wanjiru, Kenyalı atlet (d. 1986)

1589528089077.png
VI. Mehmed, Sultan Vahideddin ya da Sultan Vahdettin (d. 14 Ocak 1861, İstanbul – ö. 16 Mayıs 1926, San Remo), Osmanlı İmparatorluğu'nun 36. ve son sultanı ve 115. İslam halifesidir.

Sultan Abdülmecid'in sekizinci oğlu ve kendisinden önce tahta geçen V. Murad, II. Abdülhamid ve V. Mehmed'ın küçük kardeşidir.Çok küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Sultan Abdülmecid'in ikballerinden Şayeste Hanımefendi tarafından büyütüldü. Tahta geçiş sıralamasında çok aşağılarda olduğu için gözden uzak bir yaşam sürdü. Gençlik yıllarında gizlice medrese derslerini takip etmiş, bu özelliği ile tahta çıktıktan sonra kendisine arz edilen şer'i konulara müdahale edebilecek derecede yetkinleşmiştir. Hat, musiki ve edebiyat sanatlarıyla ileri seviyede uğraşmıştır.


Padişahlığı
1918 yazında ordu ve donanmaya bir Hatt-ı Hümâyun göndererek Başkomutanlığı üzerine aldığını bildirdi. Devlet yönetiminde aktif bir rol alacağının işaretlerini vermişti ancak iki büyük sorunla karşı karşıya idi. Bir yandan, bir felakete dönüşen I. Dünya Savaşı'nı en az hasarla sona erdirmek; öbür yandan, 1913'ten beri imparatorluğa egemen olan İttihat ve Terakki rejimine karşı bir siyasi alternatif oluşturmak. Tahta geçer geçmez, İttihat ve Terakki önderliğine muhalefetiyle tanınan Mustafa Kemal Paşa'yı Suriye Cephesi komutanlığına atadı.8 Ekim 1918'de savaşın kaybedileceğinin anlaşılması üzerine Talat Paşa başkanlığındaki İttihat ve Terakki kabinesi istifa etti. Yerine Ahmet İzzet Paşa başkanlığında bir kabine kuruldu ve bu kabine savaşı bitiren Mondros Mütarekesi'ni 30 Ekim 1918'de imzalandı. Ahmet İzzet Paşa'nın "artçı" kabinesinin de sadece 25 gün süren iktidardan sonra istifası üzerine Padişah diplomat Ahmet Tevfik Paşa'yı 13 Kasım'da sadrazamlığa getirdi.

Saltanatın Kaldırılması
1 Kasım 1922'de Türkiye Büyük Millet Meclisi, çıkardığı iki maddelik bir kanunla saltanatı kaldırdı. 4 Kasım'da son sadrazam Ahmed Tevfik Paşa istifa etti. 5 Kasım'da Refet Paşa, Babıali'deki bakanlıklara gönderdiği bir genelgeyle işlerine son verildiğini tebliğ etti. 17 Kasım sabahı Vahdettin, küçük oğlu Mehmet Ertuğrul ve hareminin mensuplarıyla birlikte Dolmabahçe Sarayından bir kayığa binerek Boğaziçi'nde demirlemiş olan HMS Malaya adlı İngiliz zırhlısı ile Malta'ya gitti.İngilizler Vahdettin'in İngiltere'ye gelmesini kabul etmediği için devrik padişah bir süre Malta'da kaldı. 1922 sonunda Hicaz kralı Hüseyin'in daveti üzerine hacca gitti. 20 Nisan 1923'e dek Hicaz'da kaldı. İngiltere'nin baskısı üzerine buradan ayrıldı.Bir süre İtalya'nın Cenova kentinde yaşadı. 11 Haziran 1923'te San Remo kasabasında kiralanan bir villaya taşındı. Bu dönemde başlangıç bölümünü kendi el yazısıyla yazdığı, kalan bölümlerini yakınlarına dikte ettirdiği anılarını kayda geçirmiştir.

Sürgünü ve vefatı
VI. Mehmed İstanbul'dan ayrılmadan önce, devletin bekâsı için Şeyhülislam Nuri Efendi'nin öncülüğünde son sadrazam Ahmed Tevfik Paşa ile dua ederken, 17 Kasım 1922.Kurtuluş Savaşı zafer ile neticelendikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti 1 Kasım 1922’de hilafet ile saltanatın ayrıldığını ve saltanatın kaldırıldığını bir kanun ile ilan etti. Vahdettin'in adı hutbelerden kaldırıldı.

Bunun sonucunda Sultan Vahdettin 17 Kasım 1922 Cuma günü Dolmabahçe Sarayı'ndan Malaya harp gemisi tarafından alınıp Malta Adası’na götürüldü. Oradan Melik Hüseyin’in daveti üzerine Mekke'ye oradan da İtalya'daki San Remo şehrine giderek bu şehirde ikamet etti. Vahdettin 16 Mayıs 1926’da San Remo'da vefat etti. Cenazesi Şam'a getirilerek Sultan Selim Camiî kabristanına defnedildi.

sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi hükûmeti 1 Kasım 1922’de hilafet ile saltanatın ayrıldığını ve saltanatın kaldırıldığını bir kanun ile ilan etti. Vahdettin'in adı hutbelerden kaldırıldı. Bunun sonucunda Sultan Vahdettin 17 Kasım 1922 Cuma günü Dolmabahçe Sarayı'ndan Malaya harp gemisi tarafından alınıp Malta Adası’na götürüldü.

Oradan Melik Hüseyin’in daveti üzerine Mekke'ye oradan da İtalya'daki San Remo şehrine giderek bu şehirde ikamet etti. Vahdettin 16 Mayıs 1926’da San Remo'da vefat etti. Cenazesi Şam'a getirilerek Sultan Selim Camiî kabristanına defnedildi.

1589528310084.png
İtilaf Devletleri desteğindeki Yunanlar, İzmir'i işgal etti. Gazeteci Hasan Tahsin yunanlı askerler tarafından öldürüldü ve Türk Kurtuluş Savaşı'nın ilk şehidi ve başlangıcı oldu. 15 Mayıs 1919, Hasan Tahsin elinde Yunan bayrağı olan Yunan teğmene ilk kurşunu sıktı. O kurşun aslında bir ulusun uyanışı ile Yunanın denize dökülüşüydü. İşgalci Yunan’a İzmir ‘de İlk Kurşunu Sıkarak Ulusal Direnişi Başlatan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin, Ruhun Şadolsun!

Hasan Tahsin ya da gerçek adıyla Osman Nevres (1888, Selanik – 15 Mayıs 1919, İzmir), 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’e çıkartma yapan, seçkin askerlerden oluşan Yunan Efzon Alayı işgal askerine, Kordonboyu’ndan ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlatan ulusal sembol kişi, yazar ve gazeteci.

İlk kurşun

İzmir’i Yunanlara teslim etmek istemeyenlerce “Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi” isimli bir dernek kurmuşlardı. 14 Mayıs’ı 15 Mayıs’a bağlayan gece binlerce İzmir’li eski musevi mezarlığında (Maşatlık meydanı) toplanmıştı. Bu esnada İngiliz, Fransız, Amerikan, İtalyan ve Yunan zırhlıları İzmir Körfezi’nde bulunuyordu. Kalabalığa hitap eden önemli bir isim, o zamanın Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa’ydı. Belediye Başkanının yanı sıra topluluğa hitap eden bir diğer önemli isim ise Hukuk-u Beşer gazetesinin başyazarı olan Hasan Tahsin’di. Halkı direnmeye çağırıyorlardı.

Tahsin, konuşmasında Paris Barış Konferansı kararlarını sert bir dille eleştiriyor, gazetede yazdığı gibi “Burayı Yunan’a vermeyeceğiz. Vermek isteyen kuvvetle paylaşacak kozumuz var” diyordu. Bu geceye yakın akşam üzeri Moralızade Halit Bey, Mustafa Necati ve Ragıp Nurettin’in bir grup vatansever ile birlikte hazırladığı, “Redd-i İlhak Heyeti Milliyesi” tarafından dağıtılan bildiride;

“…Ey bedbaht Türk!.. Yunan hakimiyetini kabule taraftar mısın? Artık kendini göster. Tekmil kardeşlerin Maşatlık Meydanındadır. Oraya yüzbinlerle toplan.. Orada zengin, yoksul, bilgin, cahil yok. Fakat Yunan egemenliğini istemeyen bir mutlak çoğunluk var. Geri kalma!.. Binlerle, yüzbinlerle Maşatlık’a koş. Ve Milli Kurul’un buyruğuna uy…”
yazıyordu. 15 Mayıs 1919 sabahı saat yedibuçuk sıralarında Hasan Tahsin Konak Meydanı Kordonboyu’nda koyu renkli takım elbisesi ile bekliyordu. Önce Yunan gemilerinden Patris ve Atronitos isimli gemiler Pasaport’a yanaştı ve bir grup Yunan Efzon Alayı saat 08:55 sıralarında askeri gemiden inerek karaya çıktı. Temiastokles gemisi ise 5. Piyade Alayı’nı Punta iskelesine çıkardı. Bunlar Punta’dan ilerleyerek Kadifekale’yi işgal edeceklerdi. Bu esnada onbinlerce yerli Rum ellerindeki Yunan bayrakları ve çiçekler ile Kordonboyu’nu kaplamışlardı. İzmir’li Rumlar işgal haberini 13 Mayıs Salı günü öğleden sonra Aya Fotini Kilisesi’nde Yunan albay Mavrudis tarafından okunan Venizelos’un beyannamesiyle öğrenmişlerdi. Kalabalık inen Yunan askerlerine alkış tutuyordu. Gelen askeri tabur, İzmir Metropoliti Hristostomos tarafından takdis edildi. Metropolit Yunan bayrağını öptü ve bu esnada ağladığı görülüyordu. İlk Yunan taburu daha sonra buradan yaya olarak Hükumet konağı, kışla, kokaryalı istikametinden Karantina’ya doğru yürüyüşe geçti.

Yürüyüş kolunun baş tarafı kışla hizasını geçip yola saptıktan sonra, Hasan Tahsin kalabalığın arasından sıyrılarak öne geçti. Tahsin’in sesli bir şekilde “Olamaz, olamaz, böyle ellerini sallaya sallaya giremezler” diye söylendiği duyulmuştur. Tahsin daha sonra yanında bulunan revolver ile düşmana ilk ateşi açtı. Tahsin ilk anda isimleri Basile Delaris ve Jorj Papakostos olan iki Efzon askerini öldürmüştü. Bazı anlatımlara göre ise Tahsin sadece Yunan Efzun Alayı’nın bayraktarını öldürdüğü belirtilmekte ve bu görüş daha fazla kabul görmektedir. Tahsin tabancasındaki tüm fişekleri düşman askerine karşı ateşlemişti. Böyle bir direniş beklemeyen Yunan Alayı şaşırmıştı. Daha sonra ise yanında fazla yandaşı olmayan Tahsin, Yunan Alayı tarafından açılan ateş ve ardından süngüleme sonucunda, Kordonboyu’nda kalabalığın önünde henüz 31 yaşında yaşama veda etti. Hasan Tahsin’in naaşı ise İzmir Saat Kulesi’nin altında bulunmuştur.

İzmir’in işgali

İzmir’in işgalinden önce, 14 Mayıs’ta İzmir istihkâmları işgal edildi. İngiliz birlikleri Karaburun ve Uzunada’yı, Fransız birlikleri Urla ve Foça’yı, Yunan birlikleri de Yenikale’yi işgal ettiler. 15 Mayıs 1919 sabahı İtilaf Devletleri donanmasının koruması altında Yunan askerleri İzmir rıhtımına çıktılar. İzmir’de ise buna karşı koyabilecek sadece 200 kişilik bir askeri birlik bulunuyordu. İzmir ve çevresindeki birliklerin başında bulunan Ali Nadir Paşa, Yunan askerlerine karşı koyulmaması ve silahları İtilaf Devletleri askerlerine teslim edilmesi için emir verdi. İzmirli Rumların sevinç gösterileri arasında geçit töreni yapan Yunan askerlerine ateş eden Hasan Tahsin bir Yunan askerini öldürdü, akabinde diğer Yunan askerlerinin ateşiyle hayatını kaybetti. Hasan Tahsin’in ateş ettiği kurşun, Türk Kurtuluş Savaşı’nı başlatan ilk kurşun olarak bilinir. Yunan askerleri bu olaya karşılık çevreye yaylım ateşi başlattılar. Askeri kışlada bulunan silahsız Türk askerlerini hedef alan yaylım ateşi, Türk askerlerinin teslim olmasına rağmen devam etti. Türk subayları ve askerleri dipçiklenerek ve süngülenerek öldürüldü. Zito Venizelos (Yaşasın Venizelos) diye bağırmayan Türk subayları süngüleniyordu. Ali Nadir Paşa ise Yunan askerleri tarafından tekmeleniyordu. Türk sivillere karşı öldürme, yağma ve tecavüz olayları başladı. İşgalin ilk günü İzmir’de 400 Türk öldürüldü. 15-16 Mayıs arası çevredeki köylerde ve kazalarda yaşanan olaylar ile 5.000 kadar Türk öldürüldü. 19 Mayıs 1919 tarihli New York Times gazetesi, işgalin ilk günü 800 Türk’ün ve 100 Yunanın öldüğünü yazdı. 15 Mayıs günü sonunda toplam 20.000 Yunan askeri İzmir ve etrafındaki bölgeye çıkarılmıştı.

16 Mayıs sabahı İzmir’in işgalini duyan 800 kadar yerli Rum, Türk köylerine saldırmaya başladı. Savunmasız insanlar öldürüldü ve malları yağmalanmaya başlandı. Urla’daki Türk mahalleleri Rumlar tarafından kuşatılmaya başlandı. Bunun üzerine 56. Tümene bağlı 173. Alay Komutanı Yarbay Kâzım Bey yanında bulunan 18 er ve birkaç jandarma ile kasabayı savunmaya başladı. İlk Rum saldırısı püskürtüldü. Aynı gün bu olayı öğrenen kasabadaki Türk halkı, Urla’daki askeri silâh deposunda bulunan 120 silâhı ve cephaneyi alarak, 120 kişilik bir milis kuvveti meydana getirmiş, böylece Batı Anadolu’da ilk Kuva-yi Milliye birliği doğmuştur. Bunu çevrede hızla başka milis kuvvetlerinin kuruluşu izlemiştir.
 
Geri
Üst