- Katılım
- 8 Kas 2019
- Mesajlar
- 311
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 28
31.12.2019 Tarihte Bugün- 31 Aralık;
Bugün Doğanlar (31 Aralık);
Bugün Ölenler (31 Aralık);
1534 | Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu, Bağdat'a girdi. | |
1609 | İstanbul'da, Sultanahmet Camii'nin temeli atıldı. Mimarı Sedefkar Mehmet Ağa olan cami 8 yılda tamamlandı. | |
1808 | Fransız kimyacı Joseph Louis Gay-Lussac sonradan kendi adıyla bilinecek olan gaz kanununu denklem haline getirdi. | |
1879 | Thomas Edison elektrik ampulunu kamuya tanıttı. | |
1890 | New York'taki Ellis Island, kapılarını ABD'ye gelmek isteyen tüm göçmenlere açtı. | |
1892 | Deutsche Bank'ın da katılımcısı olduğu grubun yaptığı demiryolu Ankara'ya ulaştı. | |
1921 | Mustafa Kemal, Çerkez Ethem güçlerinin dağıtılması için Batı Cephesi Komutanlığı'na talimat verdi. | |
1939 | İstanbul-Berlin arası düzenli uçak seferleri başladı. | |
1946 | ABD başkanı Harry Truman II. Dünya Savaşının bittiğini resmen açıkladı. | |
1960 | Demirköprü Barajı ve hidroelektrik santrali hizmete girdi. | |
1977 | Türkiye'de ilk kez gensoruyla hükümet düşürüldü: 218 güvenoyuna karşılık 228 güvensizlik oyuyla İkinci Milliyetçi Cephe (MC) iktidarı devrildi. | |
1985 | Pakistan'da 8.5 yıldan beri yürürlükte bulunan sıkıyönetim kaldırıldı. | |
1989 | Dünya Azerbaycanlılarının Dayanışma Günü | |
1994 | Avusturya, Finlandiya ve İsveç, Avrupa Birliği'ne üye oldu. Birliğin üye sayısı 15 oldu. | |
1998 | Danıştay, Sincan'da düzenlenen Kudüs Gecesinin ardından İçişleri Bakanlığınca görevden alınan ve yargılama sonucunda 4 yıl 7 ay ağır hapis cezasına çarptırılan eski Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız'ın belediye başkanlığını düşürdü. | |
1999 | Rusya devlet başkanı Boris Yeltsin ani bir kararla istifa etti ve görevini başbakan Vladimir Putin'e devredeceğini söyledi. |
Bugün Doğanlar (31 Aralık);
695 | Muhammed bin Kasım, Suriye'li general (ö. 715) | |
1378 | Papa Callsto III (ö. 1458) | |
1491 | Jacques Cartier, Fransız denizci ve kâşif | |
1514 | Andreas Vesalius, Flemenk anatomist (ö. 1564) | |
1668 | Herman Boerhaave, Hollanda'lı hümanist ve hekim (ö. 1738) | |
1738 | Charles Cornwallis, 1. Marki Cornwallis, İngliz general (ö. 1805) | |
1741 | Parmalı Isabella Maria, Gelecekte kutsal Roma imparatorunun eşi (ö. 1763) | |
1763 | Pierre-Charles Villeneuve, Fransız amiral (ö. 1806) | |
1815 | George Meade, Amerikalı iç savaş generali (ö. 1872) | |
1823 | Sándor Petőfi, Macar şair (ö. 1849) | |
1830 | İsmail Paşa, Mısır valisi (ö. 1895) | |
1830 | Alexander Smith, İskoç şair (ö. 1867) | |
1869 | Henri Matisse, Fransız ressam | |
1889 | George Marshall, II. Dünya Savaşı sonrası kendi ismi ile anılan yardım planını hazırlayan ABD'li asker ve devlet adamı | |
1937 | Anthony Hopkins, İngiliz oyuncu | |
1940 | Birsen Menekşeli, sinema oyuncusu | |
1941 | Sarah Miles, İngiliz sinema ve tiyatro oyuncusu | |
1942 | Derek Jarman, yönetmen | |
1943 | Ben Kingsley, "Gandhi" rolüyle Oscar ödülü'nü alan, İngiliz oyuncu | |
1948 | Donna Summer, Amerikan sanatçı | |
1959 | Val Kilmer, ABD'li oyuncu | |
1965 | Gong Li, Çinli oyuncu | |
1966 | Hiromi Goto, Kanadalı roman yazarı | |
1977 | Ceza, Türk rap sanatçısı | |
1983 | Deniz Çakır, Türk oyuncu | |
1983 | Jaqueline Maria Pereira De Carvalho, Brezilyalı voleybolcu |
Bugün Ölenler (31 Aralık);
1877 | Gustave Courbet, Fransız ressam (d. 1819) | |
1934 | Cafer Cabbarlı, Azeri sinemacı (d. 1899) | |
1936 | Miguel de Unamuno, İspanyol düşünür, yazar | |
1952 | Hank Williams, ABD'li şarkıcı, gitarist ve söz yazarı (d. 1923) | |
1961 | Tevfik İleri, Eski DP'li bakanlardan ve Yassıada mahkumlarından | |
1980 | Raoul Walsh, ABD'li sinema yönetmeni (d. 1887) | |
1983 | Sevim Burak, Türk yazar | |
1988 | Seyyid Ahmet Arvasi, Kürt asıllı Türk milliyetçisi toplumbilimci, pedagog ve yazar | |
1990 | Giovanni Michelucci, İtalyan bir mimar, şehir planlamacısı ve gravürcü (d. 1891) | |
1994 | Haluk Tezonar, Türk heykeltraş, ressam |
Kanuni Sultan Süleyman komutasındaki Osmanlı ordusu, Bağdat'a girdi
Kanuni Sultan Süleyman, yaklaşık 500 yıl önce bugün Basra Körfezi'ne kadar olan bölgeyi hâkimiyeti altına almak için Irakeyn Seferi'ne çıktı. Ardından güçlü ordusu ile Bağdat'a giren Kanuni'nin ilk işi İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin türbesini ziyaret etmek oldu.
Kanuni Sultan Süleyman, askeri ve ticari önemini bildiği Bağdat'ı fethetmek için İran Seferi'ne çıktı. Şah Tahmasb yönetimindeki İran, tüm dünyaya nam salmış Osmanlı Ordusu'nun karşısına çıkmaya cesaret edemedi. Ardından Osmanlı ordusu, Hemedan üzerinden Bağdat'a geçiş yaptı. Bağdat beylerbeyi Tekelü (Antalyalı) Mehmet Han Türkmen, Osmanlı'ya karşı koyamayacağını anlayınca şehri boşalttı.
Ebu Hanife'yi ziyaret etti
Kanuni Sultan Süleyman, 28 Kasım 1534 tarihinde Irakeyn Seferi'yle Veziriâzam İbrahim Paşa komutasındaki ordu ile Bağdat'a girdi. İslam dünyasının en önemli şehirlerinden biri daha Osmanlı Devleti hâkimiyetine geçmiş oldu. Kanuni'nin Bağdat'ı aldıktan sonraki ilk işi İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin türbesini ziyaret etmek oldu.
Bağdat'ta dört ay kadar kalan Kanuni Süleyman, Hanefi Mezhebi'nin kurucusu Ebû Hanife'nin kabrine çinilerle bezeli bir türbe ile camii yapılmasını emretti. Daha sonra İmam Musa Kâzım'ın ve Abdulkâdir Geylânî'nin türbelerini ziyaret ederek kubbelerini ve diğer tâdilât işlerini yaptırdı.
Cennet şehri Bağdat
Yüzyıllar boyunca İslam dünyasının bilim, kültür ve ticaret merkezi olan Bağdat, Ortadoğu'nun Kahire ve Tahran'dan sonra en büyük üçüncü kenti. Abbasi halifesi Mansur tarafından başkent yapılan ve imar edilen şehir, “cennet şehri" şeklinde adlandırıldı.
Sedefkar Mehmed Ağa Sultanahmet Camii'sinin Mimarı. Kanuni Sultan Süleyman’ın saltanatının son senelerinde, Rumeli’nden devşirilerek İstanbul’a getirildi. Beş sene Acemi Ocağında kaldıktan sonra, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi bahçe bekçiliği vazifesi verildi. Bu vazifesi esnasında mühendis mektebi talebelerinin derslerini dikkatle takip etmesi, hocaların gözünden kaçmadı. İmtihana tabi tutularak derslere devamı uygun görüldü. Üstün kabiliyeti sayesinde kısa zamanda talebeler arasında kendini gösterdi. 1570'den 1589'a kadar Mimar Sinan'nın öğrencisi oldu. Muhzırbaşı oldu. Mimar Sinan'ın ölümünün ardından Mimar Davut Ağa'dan, sonra da Dalgıç Ahmed Ağa'dan ilim öğrendi. Burada yirmi sene Mimar Sinan, Mimar Davud, Mimar Dalgıç Ahmed Ağalardan mimarlık ve sedefkarlık dersleri aldı. Sedef işlerindeki fevkalade mahareti sedefkarlık halifesi olmasına sebep oldu. Mimar Sinan’ın tavsiyesiyle Sultan Üçüncü Murad’a sedef işlemeli bir rahle hediye ederek, padişahın takdirini kazandı. Kendisine Topkapı Sarayı Kapıcılığı verildi. Bu vazifeyle beraber derslere de devam ederdi.
“Kapıcılık” vazifesindeyken, Mısır’a, Arabistan’a gitti. Buralardaki seyahatlerinde İslam sanatının en mükemmel eserlerini inceleme fırsatını buldu. İstanbul’a döndükten sonra Rumeli’ndeki kaleleri teftiş vazifesi verildi. Osmanlı Devletinin Avrupa kıtasındaki bütün kalelerini dolaştı. İntibalarını Sultan Üçüncü Murad Hana arz etti. Daha sonra İstanbul Kadılığı Muhzırbaşılığına getirildi. Kapıkulu süvarileri arasına katılan MehmedAğa, Hüsrev Paşanın hizmetine girerek, onun müsellimi olarak doğu ve Şam bölgelerindeki sanat eserlerini tetkik imkanını buldu.
1597’de şehrin su yolları nazırlığına getirildi. Sekiz yıl çalıştığı bu vazifesinde, çok başarılı hizmetlerde bulundu. Bu hususta ihtisas sahibi oldu. Su Nazırlığı, Mimarbaşılıktan önceki son vazifesiydi.
11 Ekim 1605 günü Dalgıç Ahmed Ağadan boş kalan Hassa Mimarbaşılığına getirildi. O sırada Sultan Birinci Ahmed Osmanlı padişahıydı. Mimarbaşılıkta ilk vazifesi Peygamberimizin Kabr-i şerifinin tamiratıydı. 1612 senesinde İstanbul’a döndü.
Sultan Birinci Ahmed, muhteşem bir cami yaptırmağa karar verdi ve bu işle Mehmed Ağayı vazifelendirdi. Yer olarak da Bizanslıların hipodrom dedikleri mahal seçildi. İstimlaklar tamamlandıktan sonra 9 Kasım 1609’da temel atıldı. Temele ilk kazmayı Padişah vurdu ve; “Ya Rab! Ahmed kulunun hizmetidir, kabul-ı dergah eyle!” diye dua etti. Temel atma merasimi münasebetiyle fakirlere sadaka dağıtıldı, devlet ileri gelenlerine hil’atlar giydirildi.
Caminin inşaasına büyük dikkat ve itina sarf eden Mehmed Ağa, Camiden başka İstanbul’da birçok yapının inşaasını da devam ettirmekteydi. Sultanahmed Camiini yedi yılda bitirdi. Caminin çinilerinde mavi rengin hakim olması sebebiyle, Avrupalılar tarafından bu camiye Blue Mosque denir. Caminin bitmesinden kısa bir müddet sonra 1618 yılında vefat eden Mehmed Ağanın hayatını yazan Cafer Çelebi; Risale-i Mimariye (Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesindedir) ondan mütevazi, kendini övmeyi sevmeyen ve o derece de maharetli, sanatkar birisi diye bahseder.
Osmanlı Devletinde yetişen, nadide sanatkarlardan biri olan Mehmed Ağa, yaptığı eserlerinde, mimarimizde yavaş yavaş başlayan Barok tarzından hiç etkilenmeden bize has eserler meydana getirdi. Mehmed Ağa, on iki cami ve mescit, sekiz türbe, iki medrese, iki hamam, üç saray ve köşk, bir köprü, yüzden fazla çeşme, on bir sebil ve bir kervansaray inşa ederek, Osmanlı mimarisine yeni şaheserler kazandırdı.
1879'da Edison bir elektrik ampulü icat etti. Kömürleştirilmiş iplikten Flamanlarla deneyler yaptıktan sonra karbonlaştırılmış kâğıt flamanda karar kıldı. 1880'de evde güvenle kullanılabilecek ampuller üreterek tanesini 2,5 dolara satmaya başladı. Üç yıl sonra New York sokakları bu lambalarla aydınlandı.
Seyyid Ahmet Arvasi ; 1932 yılında Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde doğdu. Ailece Van'ın Bahçesaray (Müküs) kasabasına bağlı Doğanyayla (Arvas) köyündendir. Muhitlerinde bu köyün adına izafeten 'Arvasiler' olarak tanınırlar. Soyadı kanunu çıktıktan sonra köylerinin adı soyadları oldu. Babası Abdülhakim Arvasi'dir.
1952 yılında Erzurum Öğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Bir süre ilkokul öğretmenliği yaptı. 1958'de Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü'nü bitirdi. Sırayla Balıkesir, Bursa ve İstanbul'daki Eğitim Enstitülerinde hocalık yaptı. 1979 yılında emekli oldu. Aynı yıl Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel İdare Kurulu'na seçilerek, bu partideki görevine, 12 Eylül 1980 ihtilaline kadar devam etti. MHP'den İstanbul Senatör Adayı da oldu.
Hergün Gazetesi'nde, 'Türk-İslam Ülküsü' başlığıyla günlük makaleler yazdı. 12 Eylül darbesinden sonra, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndan yargılandı. Mamak Cezaevi'nde işkence gördü. Tahliye olduktan sonra ülkücü gazete ve dergilerde yazılar yazdı. Türkiye gazetesinde Hasbihal başlığı ile makaleleri neşredildi.
56 senelik ömrünün her bölümünde hep konuştu ve yazdı. 31 Aralık 1988 tarihinde İstanbul Erenköy'deki evinde vefat etti. Saat 11.00'de ruhunu teslim etti.
Vefat ederken, çok sevdiği daktilosunun başındaydı. Ölümünü Yeni Düşünce Gazetesi, 'Bir Güzel Adam Hakk'a Yürüdü', Türkiye gazetesi ise 'S. Ahmet Arvasi'yi Kaybettik' manşetiyle verdi. Arvasi'nin cenaze namazı için yurdun çeşitli yerlerinden gelen binlerce kişi, Fatih Camii'ni ve bahçesini doldurdu.
Merhumun akrabası Van Eski Müftüsü Seyyid Kasım Arvasi cenaze namazını kıldırdı. Arvasi Hoca, Edirnekapı'da damadı Reşat Yamankaradeniz'in yanına defnedildi. Kabrinin biraz aşağısında meşhur Osmanlı şeyhülislamlarından İbni Kemal hazretlerinin kabri vardır.
Seyyid Ahmed Arvasi Eserleri Kitapları:
Türk-İslam Ülküsü (3 cilt), Kendini Arayan İnsan, İnsan ve İnsan Ötesi, Diyalektiğimiz ve Estetiğimiz, Şiirlerim, Eğitim Sosyolojisi, Doğu Anadolu Gerçeği, İleri Türk Milliyetçiliğinin İlkeleri, Hasbihal (6 cilt) Hasbihal, daha sonra konularına göre şu isimlerde yayınlandı: Emperyalizmin Oyunları, Devletin Dini Olur mu, Kadın Erkek Üzerine, İnsanın Yalnızlığı.
Moderatör tarafında düzenlendi: