Arge Merkezi Kurulum Süreçleri, Sürdürülebilirlikte Arge ve İnovasyonun Önemi

Kürşad Türkeş

Moderator
Yönetici
Katılım
13 Ağu 2019
Mesajlar
145
Tepkime puanı
25
Puanları
18
Arge Merkezi Kurulum Süreçleri, Sürdürülebilirlikte Arge ve İnovasyonun Önemi*
Tarih : 2021-04-14
Dr. Gökhan Başman, A. Tolga Özbey
gokhanbasman@kormetal.com, tolgaozbey@kormetal.com

Kormetal San. Ve Tic. A.Ş., Arge Merkezi Müdürlüğü Üniversite Mah. Bağlariçi Cad. No:18 34320 Avcılar / İstanbul Türkiye
*R&D Center Installation Processes, Importance Of R&D and Innovation In Sustainability

ÖZET
2008 yılında çıkarılan 5746 sayılı kanun ile beraber ülkemizde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin serüveni başlamıştır. Bu merkezler yıllık raporlarını bu mevzuat çerçevesinde hazırlamakta ve gelişimlerini Ar-Ge, tasarım ve inovasyon odaklı bakış açısıyla yapmaktadırlar. Hedeflerine ulaşmak için öncelikle mevzuat kapsamında belirlenen kriterleri yerine getirmekle sorumludurlar. Bu süreç Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerince doğru anlaşıldığı takdirde başarıya ulaşmak kaçınılmazdır.
Bu çalışmada, Arge Merkezleri kurulum süreçleri ve sürdürülebilirliği, Sürdürülebilirlikte, Arge ve İnovasyonun önemi hakkında bilgi verilmiştir.

Anahtar kelimeler: Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri, İnovasyon, Sürdürülebilirlik

ABSTRACT

The adventure of R&D and Design Centers in our country started with the law number 5746 enacted in 2008, These centers are concerned with the development of their annual reports within the framework of this legislation, with an R&D, design and innovation-oriented perspective. To meet with to fulfill to achieve their goals. It is inevitable to achieve success if this process is understood correctly by the R&D and Design Centers.

In this study, information was given about the establishment processes of R&D Centers and their sustainability, the importance of R&D and Innovation in Sustainability.
Keywords: R&D and Design Centers , Inovation, Sustainability

1. Giriş
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından çıkarılan 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında kanun ülkemizde Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin kurulup varlığını devam ettirebilmeleri için hazırlanmıştır. İlgili kanun ile Arge Merkezleri; Ar-Ge ve yenilik projeleri yürütmek amacıyla, şirketler tarafından kendi bünyeleri içerisinde kurulmuş, işletmenin organizasyonel yapısından bağımsızdır [1].

Arge Merkezi olabilmek için ilgili kanun maddesinin öngördüğü şartları yerine getirebilmek için;
• Ar-Ge birikimine ve proje yönetim tecrubesine sahip olmak
• Belirli NACE kodları haricindeki sektorlerde azami sayıda tam zamanlı minumum 15 Ar-Ge personeli istihdam etmek
• İşletmenin diğer faaliyetlerinden ayrı bir şekilde örgütlenmiş ve kontrol edilebilir bir bölüme sahip olmak gerekmektedir. Ar-Ge Personelinin tanımı ise resmi gazetede yayınlanan Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin

Uygulama Ve Denetim Yonetmeliği’nde; Ar-Ge faaliyetlerinde doğrudan gorevli araştırmacı ve teknisyenler şeklinde tanımlanmıştır.

Araştırmacı: Ar-Ge faaliyetleri ile yenilik tanımı kapsamındaki projelerde, yeni bilgi, urun, surec, yöntem ve sistemlerin tasarım veya oluşturulması ve ilgili projelerin yonetilmesi sureclerinde yer alan en az lisans mezunu uzmanlardır.

Teknisyen: Meslek lisesi veya meslek yuksekokullarının tasarım, teknik, fen veya sağlık bolumlerinden mezun, teknik bilgi ve deneyim sahibi kişilerdir.


Destek Personeli: Ar-Ge ve yenilik veya tasarım faaliyetlerine katılan veya bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili yonetici, teknik eleman, laborant, sekreter, işci ve benzeri personeller ise destek personeli kategorisine alınmıştır. Destek Personeli Ar-Ge personeli toplamının, en fazla %10’u kadar olabilir.

6076ddb25edad.jpg
TUİK verilerine göre Öğrenim durumuna göre Arge Personel dağılımı Şekil 1’de verilmektedir. Ar-Ge personelinin %32,8 doktora ve üstü eğitim düzeyine sahiptir.


2. AR-GE MERKEZİ KURULUMU ve SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Endüstride yaygın olarak kullanılan Ar-Ge Merkezi yapısı son yıllarda ağır sanayilerden biri olan dokumhanelerde de gundeme gelmeye başlamıştır. Gelişmiş ülkelerle aramızdaki teknoloji acığının kapatılması, urun ve hizmet kalitesinin yukseltilmesinde AR-GE faaliyetleri buyuk onem taşımaktadır. Herhangi yeni bir urun uretmek ya da var olan urun ya da proses uzerinde değişiklik yapmak olarak tanımlanan AR-GE’ nin temelini bilgi ve bilim oluşturmaktadır. Bilgi, hammadde, emek, zaman, mekan, sermaye ve öteki girdilere olan ihtiyacı azalttığı için her şeyi ikame etmekte, ileri bir ekonominin merkezi haline gelmekte ve bu gercekleştikce değeri hızla artmaktadır.

Arge merkezi kurulum aşamaları aşağıdaki ana adımları içermektedir.
• Ar-Ge Merkezinin kurulumu yeter ve şartların sağlanması,
• Projelerin hazırlanması,
• Başvuru işlemleri,
• Teknik yeterlilikler ve calışmaları,
• Mali ve İK tarafıyla yapılan calışmalar,
• Bakanlıkla yürutulen faaliyetler,
• Fabrika iç organizasyonunun sisteme adaptasyonu ve yönetimin desteği,
hepsi ayrı ayrı yurutulup daha sonra bir bütün haline getirilmesi gereken detaylı calışmalardır. AR-GE için en önemli unsur insan faktorüdür. AR-GE, her şeyden önce merak, sezgi ve yaratıcılık isteyen, kendi başına iş yapabilecek ve kendi kendini denetleyebilecek kişilikte olanların ilgileneceği bir uğraştır. Bireylerdeki merak ve yaratıcılığın bilimsel merak ve bilimsel yaratıcılığa dönuşmesi icin önce eğitim sisteminin daha sonra da içine girilecek çalışma ortamının kişilerin bu özelliğini geliştirecek şekilde duzenlenmesi gerekmektedir.

Bu kanun çerçevesinde her yıl en geç mayıs ayının sonunda Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri bu kanunu dikkate alarak hazırladıkları yıllık raporları Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Merkezleri portalına girişini yapıp yine portal üzerinden göndermek zorundadırlar. Hazırlanan raporlar çoğunlukla üniversitelerden atanan hocaların hakemliği eşliğinde ilk değerlendirmeye tabi tutulur ve sonrasında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da hakem raporları da dikkate alınarak değerlendirme yapılır.

Edindiğimiz tecrübeye göre Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin yaşadıkları iki büyük sorun bulunmaktadır.

İlki, Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin sahiplenilmesi yani firmanın en başındaki insanlarca sahiplenmesi sürekliliği belirleyen en önemli faktör olmaktadır. Bu sahiplenme olmadıkça maalesef hep üvey evlat muamelesi görmekte ve gelişimini sağlayamamakla beraber kendisinden beklenen üretkenliği de gösterememektedir.

Bu kıskaçtan kurtulan Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin bir diğer önemli sorunu da Ar-Ge faaliyetlerinin özendirilmesi, performans değerlendirme ve ödül sistemidir.

Bu kriter, çalışan motivasyonunu önemli oranda etkilemektedir. Çalışanın göstermiş olduğu çabanın görmezden gelinmesi halinde verimin düşmesi an meselesidir. Üzerinde çalışılan proje başarılı veya başarısız olabilir, proje ticari bir çıktıya dönüşmüş olabilir veya olmayabilir. Önemli olan çalışanın projede göstermiş olduğu efor ve azmidir.

Bu kriter üzerine çok söz söylenebilir ancak firmaların bu durumu aşamadıkları için başarıya geç ulaştıklarını hatta birçok firmanın yerinde saydığını görmekteyiz.

Aşağıda listelenen kriterler bakanlığın bir yıl boyunca Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinden yerine getirmelerini istedikleri başlıkları içermektedir. Bu başlıkları yıllık olarak mevzuat çerçevesinde düzenli bir şekilde kontrol ve güncellemesini yapan firmalar raporlarını oluşturup Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na iletmektedir.

İşletme Genel Bilgileri
1. İşletme Tanıtıcı Bilgileri
1.1. İşletmenin Bağlı Olduğu Holding/ Grup Bilgileri
1.2. İşletme Bilgileri

2. İşletme Organizasyon Şeması
3. Faaliyet Dönemi Sonu İşletmenin Eğitim Durumuna Göre Personel Dağılımı
4. Son 3 Yıl İtibariyle İşletmenin Mali ve Finansal Bilgileri
5. İşletme Sermayesinin %10 Veya Daha Fazlasına Sahip Ortaklar
6. İşletmenin Kısa, Orta ve Uzun Vadede Ar-Ge Stratejileri

AR-GE Merkezi Genel Verileri
1. Ar-Ge Merkezi Bilgileri
2. Ar-Ge Merkezi’nin İşletme Binası Ya da Yerleşke İçindeki Yer / Yerlerini Gösteren Şema
3. Ar-Ge Merkezi Vaziyet Planı
4. Ar-Ge Merkezi Organizasyon Şeması
5. Faaliyet Dönemi Sonu İtibariyle Ar-Ge Merkezinde Çalışan Personel Listesi
6. Ar-Ge Merkezi Personelinin Görev ve Eğitim Durumları
7. Ar-Ge Merkezi Personel Değişim Gösterim Tablosu
8. Ar-Ge Merkezinin Ulusal Ve Uluslararası İşbirlikleri
9. Ar-Ge Faaliyetlerinin Özendirilmesi, Performans Değerlendirme ve Ödül Sistemi
10. Ar-Ge Merkezi Proje Yönetim Süreci
11. Ar-Ge Merkezi Kontrol Mekanizması (Giriş-Çıkışlar)

AR-GE Merkezi Detaylandırılmış Mali Veriler
1. Belge tarihi itibariyle Ar-Ge İndirimine konu olan Ar-Ge ve Yenilik Harcamalarının Kapsamı
2. Belge tarihi itibariyle 5746 Sayılı Kanun Kapsamında Yararlanılan İndirim, İstisna, Muafiyet, vb. Teşvik Tutarı

AR-GE Merkezinin Bilgi Kaynakları
1. Ar-Ge Merkezinin Üye Olduğu Ulusal / Uluslararası Bilimsel Kütüphaneler ve Veri Tabanları (Science Direct, Nature, Elsevier, EPO, gibi)
2. Faaliyet Dönemi İçinde Katılım Sağlanan Sempozyum, Kongre, Konferanslar
3. Son İki Faaliyet Dönemine İlişkin Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları Genel Durumu

AR-GE Merkezinin İnsan Kaynakları Yönetimi ve Geliştirilmesi

AR-GE Merkezi Cihaz ve Ekipman Altyapısı
1. Faaliyet Dönemi Sonu İtibariyle Ar-Ge Merkezi Mevcut Cihaz ve Ekipman Listesi
2. Faaliyet Dönemi Sonu İtibariyle Ar-Ge Amaçlı Kullanılan Bilgi Teknolojileri Cihazları ve Lisanslı Yazılımların Listesi

AR-GE Merkezi Projeleri
1. Tamamlanan Projeler Listesi
2. Devam Eden Projeler Listesi
3. Devam Eden Proje Detayları
Dışarıda Geçirilen Sürelere İlişkin Bilgiler
1. Faaliyet Kapsamında Doktora/Yüksek Lisans Eğitimi İçin Dışarıda Geçirilen Sürelere İlişkin Bilgiler
2. Faaliyet Kapsamında Dışarda Geçirilen Sürelere İlişkin Bilgiler

Tasarım Merkezi Performans Kriterlerine İlişkin Bilgiler

Bir önceki faaliyet değerlendirme toplantısında alınan kararlara ilişkin Yapılan Çalışmalar

6076ddb24632a.jpg
2.1. AR-GE MERKEZLERİ İLE İLGİLİ GERÇEKLEŞEN TEMEL İSTATİSTİK VERİLERİ

23 Ekim 2020 Sayı 33676 verilerine göre Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) harcaması Gayrisafi yurt içi Ar-Ge harcaması 2019 yılında bir önceki yıla göre 7 milyar 420 milyon TL artarak 45 milyar 954 milyon TL’ye yükselmiştir. Arge Harcamasının gayrisafi yurt için hasıla (GSYH) içindeki payı %1,06 olmuştur. Şekil 2’de Arge Harcamasının GSYH içindeki payı verilmektedir.

Ar-Ge harcamalarında mali ve mali olmayan şirketler %64,2 ile en büyük paya sahipken, bunu %29,2 ile yükseköğretim takip etti. Kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapılan Ar-Ge harcamalarının da dahil olduğu genel devlet Ar-Ge harcamalarının toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı ise %6,6 oldu. Ar-Ge harcamaları içerisinde personel harcamaları %51,6 ile en büyük harcama kalemini oluşturdu.

3. AR-GE ÇALIŞMALARININ ÖNEMİ
Teknolojik, politik, ekonomik ve toplumsal gelişmeler işletmeleri hızlı bir şekilde değişime zorlamaktadır. İşletmelerin hatta ülkelerin değişime uyum yeteneklerini artırabilecekleri en etkin araçlardan biri araştırma-geliştirme (Ar-Ge) fonksiyonudur [2]. Ülkeler ve işletmeler için yeni gelişmelere öncülük eden Ar-Ge çalışmaları daha geniş çerçevede makroekonomik sonuçları bakımından değerlendirildiğinde ülkelerin yaşam kalitelerini ve standartlarını olumlu etkilemektedir [3]. Refah düzeyini artırmak isteyen ülkeler ile yoğun ve dinamik rekabet ortamında hayatta kalarak başarılı olmak isteyen işletmeler araştırma-geliştirme faaliyetlerine ara vermeksizin devam etmek mecburiyetindedir.

Ar-Ge; bilim ve teknolojinin gelişmesine katkı sağlamak veya mevcut bilgilerle yeni ürün ve hizmetler oluşturmak amacıyla yapılan istikrarlı faaliyetler bütünüdür. Ar-Ge kavramı için sıklıkla referans verilen bir diğer kaynak da OECD’dir. OECD’ye göre Ar-Ge “sistematik bir temele dayalı olarak beşerî, toplumsal ve kültürel bilgi birikimini artıran yaratıcı faaliyetlerin yürütülmesi ve bu bilgi birikiminin yeni uygulamalarda kullanımı”dır [3]. İşletmelerde Ar-Ge geniş anlamı ile tüm işletme fonksiyonlarının ekonomik açıdan ve bilimsel yöntemlerle incelenmesi, analiz edilmesi ve yorumlanması ile ilgili faaliyetlerin tümünü ve bu yolla bulunan ekonomik olduğu kanıtlanmış sonuçların ilgili fonksiyonların yürütülmesinde uygulanmasını ifade etmektedir. Daha dar anlamda düşünüldüğünde Ar-Ge işletmelerde yeni ürün ve üretim süreçlerinin ortaya çıkarılmasına yönelik sistemli ve yaratıcı çalışmalar topluluğu olarak ifade edilebilir [3].

6076ddb250378.jpg
Farklı tanımlardan yola çıkarak Ar-Ge fonksiyonunun temel amaçlarının işletmelerin değişime ayak uydurmasını sağlamak ve işletmelerin yaşamını sürekli kılmak olduğu yorumu yapılabilir. İşletmeler pazara ilişkin, örgütsel, toplumsal veya personelle ilgili nedenlerden ötürü Ar-Ge çalışması yapabilir. İşletmelerin Ar-Ge çalışması yapma nedenleri ile paralel olarak, Ar-Ge fonksiyonunun diğer işlevleri şu şekilde belirtilebilir [2];
• Mevcut veya yeni ürün-üretim yöntemleri geliştirmek,
• Pazara ilk giren avantajına sahip olmak, farklılaştırılmış ürün ve/veya hizmet sunabilmek gibi araçlar ile rekabet gücünü korumak ve arttırmak,
• İşletmenin verimlilik seviyesini artırmak,
• İnovasyon yaparak işletmenin dinamik bir çevrede söz sahibi olduğunu göstererek imajını güçlendirmek,
• Hissedar ve iş görenler başta olmak üzere paydaşların refahını artırmak,
• Nitelikli işgücünü işletmeye çekmek ve elde tutmak,
• Toplumun işletmenin kendisinden beklediği sosyal ve ekolojik beklentileri karşılayacak yenilikleri yapmak

3.1. Ar-ge Çalışmalarının Önündeki Engeller
Hem işletmelere hem de ülkelere başta inovasyon olmak üzere önemli avantajlar sunan Ar-Ge çalışmaları doğası gereği işletmeler için büyük bir belirsizlik kaynağı da olabilmektedir. Belirsizliğin mevcut olduğu durumlar şu şekilde belirtilebilir [5];
• Belirli bir araştırma programının başlatılmasında yer alan fırsat maliyetleri;
• Eldeki görev için uygun araçların seferber edilmesi;
• Tamamlama takvimi.

Ar-Ge faaliyetlerinin taşıdığı belirsizlikler şu şekilde örneklendirilebilir; bir Ar-Ge projesi pazardaki durumla çok ilgili olmayabilir, teknolojik gelişmedeki öncelikler değişebilir veya belirli bir sayıdaki altyapı veya teknik kapasite kullanılamayabilir [5].

Ar-Ge çalışmalarından elde edilecek sonuçların kesinlik taşımaması, mevcut kaynakların sonucu belirli ve kesin olmayan faaliyetler için kullanılması ve tüm bu çabaların bitim süre- lerinin kesin çizgilerle çizilememesi işletmeleri Ar-Ge faaliyetleri gerçekleştirmekten uzaklaştıran unsurlar olabilmektedir [6].

Yenilik yapabilme kapasitesi ile ilişkili olarak değerlendirildiğinde Ar-Ge faaliyetlerinin maddi karşılığının artması sonucu yenilik kazanımının da benzer oranda artması beklenme- melidir. Şirketlerin faaliyet gösterdikleri sistem, yasal düzenlemeler, kültürel ve sosyal şartlar, fiziki ve teknolojik altyapı gibi faktörler ile şirketlerin kendi aralarındaki bağlantılar, öğrenme kapasiteleri, yenilik yapma kapasiteleri rekabet gücünü etkileyecek belirleyiciler olmaktadır [7].

4. İNOVASYONUN ÖNEMİ
İnovasyon, dünyada meydana gelen gelişme ve değişimlerden dolayı işletmeler için rekabet üstünlüğü sağlayabilmenin en etkili yollarından birisidir. İnovasyonu başarıyla gerçekleştirebilen işletmeler yollarına daha güçlü şekilde devam ederler.

İnovasyon ürünlerde, hizmetlerde ve süreçlerde katma değer yaratacak değişikliklerin ve yeniliklerin gerçekleştirilmesidir. inovasyon daha az kaynak, emek ve enerji kullanarak daha fazlasını üretmek için önemli bir araçtır. İnovasyon değişime ayak uydurma kapasitesi şeklinde de tanımlanmaktadır.

Tarih boyunca patentli, patentsiz birçok icat-buluş insanlara bir yarar getirmediği, “katma değer” yaratıp ticari başarı sağlamadığı için ürüne ya da hizmete dönüşmeden yok olup gitmiştir. İnovasyonda hedef sadece keşfedilmemiş olanı bulmak (icat etmek) değil, bundan bir fayda sağlamaktır. En başarılı inovasyonlar arasında önceden keşfedilenler üzerine geliştirilenler vardır. İnovasyon için itici güç iyileştirme arzusudur. İnovasyonun vazgeçilmez unsuru ticarileşme ve başarılı şekilde hayata geçirilmesidir [8].

Fırsatların tanımlanmasından, fikir, buluş ve geliştirmeye, prototipleme, pazarlama ve satışa kadar geniş bir sürece yayılır. Girişimcilik ise sadece ticarileşme ile ilgilidir. İnovasyon yeni ve farklı bir şey için fırsattır. Daima değişime odaklıdır. İnovatif kişi ve firmalar değişimi bir tehdit değil bir fırsat olarak görürler. İnovasyon, Teknolojik inovasyon ve Teknolojik Olmayan inovasyon olarak ikiye ayrılmaktadır. Teknolojik inovasyon; belirli bir teknolojiye odaklanan, buluşa dayanan inovasyonlar olup, yeni ürün ve süreçler, ürün ve süreçlerde esaslı teknolojik iyileştirmeler anlamına gelir. Günümüzdeki inovasyonların gerçekleşmesinde teknoloji önemli bir araçtır. Araştırma ve geliştirme ise kritiktir.

Ar-Ge, teknolojik inovasyonun ön koşuludur. Ar-Ge sonucu ortaya çıkan yenilikler girişimci bir bakış açısı ile ele alınıp ticarileştirildiğinde, ortaya inovasyon çıkar. Tersi durumlarda, Ar-Ge çıktısı olan uygulanmamış veya ticarileştirilememiş yeni fikirler ve projelerin çoğalması, işletmeler ve ülkeler için kaynak israfıdır; kurumsal atalet yaratır.

Teknolojik olmayan inovasyonlar, teknolojik buluşlar ve gelişmeler sonucunda elde edilmez. Arge tabanlı olmayan ürün ve süreç iyileştirmeleri de inovasyon olarak ele alınabilir. Pazarlama,iş idaresi, organizasyon, yönetim ve tasarım alanlarındakiler bu gruba girmektedir. [8]

5. İNOVASYONUN ORGANİZASYONEL YAPISI VE KÜLTÜR OLUŞUMU
Bir firma içerisinde inovatif bir takım lideri inovatif takım üyelerini bir araya getirmiş olabilir fakat bu maalesef en iyi senaryo değildir. Eğer firmanın geri kalan çalışanları hatta en başta da yöneticileri bu durumu idrak edemez ise tüm çabanın çay, kahve partisinden ötesine geçemediği şekilde afişlenecektir [9].

Daha önce sağır kurbağa hikayesini duymamışsanız kısaca, uçaktan kopan bir parçanın tepesine çıkmaya çalışan kurbağaların hiçbirinin zirveye ulaşamadığına ama hala bir yarış içinde olduklarına dair kısa bir didaktik hikayedir. Çünkü zirveye ulaşmaya çalışan her kur- bağaya başaramayacağı yönünde söylemlerde bulunulur. Yalnız bir kurbağa zirveye çıkmayı başarır ki o da sağırdır ve kendisi hakkında söylenenleri duyamamıştır. Bu hikâyenin kültürle en büyük ilişkisi yapılan veya yapılması planlanan her eylemin dış sesler tarafından yoruma tabi tutulması gerçeği vardır. Bazı “lider” yöneticiler çalışanların kendilerini inovatif olaylar içerisine atmasına izin verirler. Bu bir nevi bir babanın çocuğuna yüzme öğretmek için donanımsız suya atmasına benzer. Makul ama bir o kadar da riskli bir iştir. Diğer bir yandan ise suda batmamak için diyaframın hava ile dolu olması gerekmektedir. Bu davranış ise kişinin içinde bulunduğu durumda sergilediği soğuk kanlılıktır. Aslında yeni doğan bebeklerin yüzme konusunda daha başarılı olduğu bilinen bir gerçektir. Anne rahminde su içinde bulunmaları aslında kendi benliklerine olan yakınlıklarını göstermektedir. Daha önce bahsettiğimiz sağır kurbağalardır bebekler. Daha sonra kazanılan korku, şüphe ve dış etkenler normalde yapılması çok doğal olan bir şeyi sizde yapılması imkânsız hale getirir. O zaman bizlerde koca bebekler olarak sağır kurbağa olmayı öğrenmeliyiz.

Yönetim inovasyon ruhunu yaratmak, sürdürmek ve geliştirmek ve inovasyonu firma kültürünün tüm seviyelerindeki ve alanlarındaki gündelik aktivitelere dahil etmek zorundadır. Bu ise inovasyon için kurumsal bir yapılanma gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kurumsal İnovasyon Organizasyonunda birçok boyuta sahip ve tüm çalışanların katılımını sağlaya- cak bir yapının oluşturulması esastır. Bu yapının oluşturulmasında firmanın yapısı ve büyük- lüğüne uygun bir yapılanma oluşturulabilir. Temelde inovatif fikirlerin toplanıp değerlendi- rildiği bir kurul, İnovasyonun tüm uygulamalarını planlayan, gerçekleştiren ve takip eden bir İnovasyon Kurulu ve ihtiyaç duyuduğu durumda büyük ve kalabalık firmalarda İnovasyon Strateji Kurulu kurulması ile inovasyonun tüm boyutlarını yönetmek mümkün olabilecektir.

Organizasyonel kültür denince özellikle de otomotiv sektöründe çalışanlar için akla Toyota kültürü, yalın kültür gelir. Bunlar firmanın tüm çalışanlarının aynı düşünce yapısı ve aynı işlevsel hareketlerde bulunmasını amaçlamış, iyi kurgulanmış kültürel yapı taşlarıdır. Bu kültür çalışanlara sistemli ve düzenli çalışmayı öğretir. Ağırlıklı olarak proseste ve zaman zaman ürünlerde/malzemelerde artırımlı/adımsal inovasyon çalışmalarına karşılık gelmektedir. Bu nedenle, Toyota kültürü daha geniş kapsamlı olan inovasyonun kültürel etkisine katkı sağlayan bir yapı taşıdır. İnovasyon ve yaratıcılık, çalışanlar tarafından benimsendiğinde bir yaşam tarzı haline gelir. Bütün insan sermayesinin uyumlu hareket etmesini sağlar ve organizasyonun rekabetçiliğini artıracak farklı, yaratıcı değer kazandıracak sonuçlar üretilmesini sağlar.

Yöneticiler, inovasyonu beslemek için, inovasyon odaklı davranışları destekleyen organizasyon kültürünü şekillendirmekte proaktif bir rol üstlenmek zorundadır. Elbette değişimin akşamdan sabaha gerçekleşmesi beklenemez. Kültürü değiştirmek uzun bir süreçtir ve yöneticiler belirlenen önlemleri uygulamakta tutarlı olmalıdır [9].

Stephen Shapiro’ya [10] ve Erich Hartlieb vs. [11] göre, bir inovasyon kültürüne ulaşmak için alınabilecek en önemli önlemler şunlardır:
1. Herkesin sorumlu hale getirilmesi
2. Çalışanların inovasyon çalışmalarının teşvik edilmesi, ödüllendirilmesi
3. Ekip çalışmasını desteklemekle beraber, çalışanların rekabet etmesinin sağlanması
4. Katı süreçlerin yerine açık iş hedefleri koyulması
5. Temel güçlü yanlara odaklanıp gerektiğinde dış kaynak kullanılması
6. Paylaşılan bir vizyon ve ulaşılacak ortak hedefler, ortak projeler belirlenmesi
7. İç iletişimin iyileştirilmesi
8. Çalışanların önemli kararlara ve planlamaya dahil edilmesi
9. İşin zenginleştirilmesi: Herkes, kendi çalışmalarının ve ekibinin çalışmalarının etkinliğini artırmak ve yeni fikirlerle buna katkıda bulunmak konusunda bölüm müdürüne karşı sorumlu olmalıdır.
10. Dikte edici bir yönetim tarzından destekleyici bir yönetim tarzına geçmek:
11. Bilgilerin paylaşılması: İntranet ve ortak bir bilgi tabanı (örneğin, en iyi uygulamalar, yayınlar, araştırma sonuçları), problem çözme ve deneyim alışverişi için düzenli toplantılar ve atölyeler, projelerin ve konferansların sunulması, ilgilenilen alanlar üzerine bültenler vb.)

6. ARGE & İNOVASYONUN GEREKLİLİĞİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Küresel boyutuyla teknoloji yönetimi, dünyadaki tüm teknolojik gelişmeleri takip etmeyi ve bunlardan işletmeye en optimal seçeneği kullanarak, uygulamaya koymayı gerektirmek- tedir. Çünkü küreselleşme, dünyadaki tüm firmaları rakip haline dönüştürmektedir. Bu yüz- den işletmelerin; her çalışanı ile gelişmelere açık olması, literatürü takip etmesi, algıladığı ya da geliştirdiği yenilikleri ortaya koymak isteyen çalışanlarını gelecekteki başarısı için sürekli desteklemesi gerekmektedir. Bu sebeple küresel ekonominin gerekliliği olarak, bir işletmenin rekabetçi pazar koşullarında varlığını sürdürebilmesi için ya yenilikleri yakından takip ederek organizasyonel yapılarına uygun biçimde adapte etmeyi ya da yeniliklerin bizzat kendileri tarafından geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır [12].

Bu bağlamda, bir işletmenin yenilik odaklı stratejilere sahip olması, hem rekabet gücünü artırmasında hem de varlığını koruma ve sürdürülebilirliğini sağlaması konusunda önemli katkılar sağlayacaktır. Yenilikçiliğin en önemli destek aracı ise Ar-Ge çalışmalarıdır. AR-GE yoğun işletmeler genellikle geliştirilmiş başarı oranı elde ederler [13]. AR-GE yatırımlarına harcanan paradan, orta-uzun vadede (2-10 yıl arası) çok daha fazlasının geri döndüğü bilinmektedir [14]. Günümüzde varlıklarını sürüdürecek yenilikçi işletmelerin rekabetüstü olabildiği bir yapıda, işletmelerin AR-GE yatırımlarına gereken önemi vererek teknoloji ve bilgi yönetimi faaliyetlerini artırmaları başarı için temel neden olmaktadır.

İşletme içerisine adapte olabilen teknoloji ve kontrol altına alınabilen bilgi doğru kullanıldığı zaman yönetilebilme kapasitesinden bahsedilebilmektedir. Zira her açık ve kayıtlı bilgi herkesin ulaşabileceği bilgi değildir. Bu bilgi kaynaklarının gruplandırılıp düzenlen- mesi, gereksinim kalmayanların elenmesi ve yetkilendirilmiş bir erişimin sağlanması gerekir. Sağlıklı tüm kuruluşlar bilgiyi üretir ve bilgiyi kullanırlar. Kuruluşlar çevre ile ilişkilerini sürdürürken enformasyon alır, bunu bilgiye dönüştürür ve bu bilgiyi deneyimleri, değerleri ve kendi iç kurallar ile birleştirerek harekete geçerler [15].

Kurumsal bilgi yönetimindeki asıl hedef bilgi üretmek ve bilgiyi yönetim süreçlerine yansıtmaktır. Kuruluşlar bilgi üretebilmek için iç ve dış bilgi kaynaklarından yararlanırlar. Bilginin üretilmesi ve geliştirilmesi, düzenlenmesi, bilgi depoları oluşturulması ve transfer edilmesi önemli olsa da, bilgi ancak paylaşıldığı, kullanıldığı ve işlendiği ölçüde değer kazanmaktadır.

Yaratılması beklenen Ar-Ge değerleri çalışanın ürettiği performans değerleri, kullanılan teknolojinin şirket içi bilgiyi doğru yönetimi ile sağlanacağından işletmelerin maliyet performasını, kalitesini, verimlilik unsurlarını düşünmeleri için öncelikle bu bileşenleri doğru sınıflandırması gerektiğini bilmeleri gerekmektedir. Ar-Ge yönetimi için uçtan uca bir inovasyon sistemi geliştirmek ve kurulan bu sistemin her aşamada kontrolünü sağlamak şirketler için katma değer ölçütünde vazgeçilmez unsur olduğu unutulmamalıdır.

İnovasyon süreç iyileştirmeleri şirketlerin varlıklarını devam ettirmek için, geliştirdikleri yöntemlerle anlam bularak yaşam döngülerini geliştirmektedir. Bu çalışma uygulama örne- ğinde de incelendiği gibi bilginin işletme içerisinde anlam bulabilmesi için doğru şekilde sınıflandırılması ve yetki alanlarının doğru kişilerle paylaşılıyor olması; hız, performans, ölçüt ve değer hesaplamalarında bir anlam ifade edebilmektedir.

7. GENEL SONUÇLAR
İlgili mevzuat kapsamında işlerliğini sürdüren Ar-ge ve Tasarım Merkezleri kuruluş amaçlarını yerine getirmek istiyorlarsa öncelikle kanunlara uymalıdırlar. Sadece bu da yeterli olmamaktadır. Firmalar tarafından içselleştirilemeyen Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri başarılı olamamaktadır. Firmaların yönetim kademesi tarafından benimsenmekle beraber çalışan motivasyonu sürekli dinamik tutulmalıdır. Bu iki unsur belki de rotadan şaşmamanın iki temel unsurudur.

Ar-Ge ve inovasyon , refah ve zenginliğin kaynağı olmakla beraber hem firmalara hem de ülkeye rekabetçi güç kazandırmaktadır. Verimliliğin gücü olan AR-GE konusunda Türkiye için stratejik hareket noktası olmalıdır. Dışa bağımlılığın azaltılması ve sanayinin teknolojik dönüşümlerinin sağlanması için AR-GE ‘ ye önem verilmelidir. Ar-Ge’nin temel unsuru ise nitelikli insan kaynağıdır. Üniversite ve sanayiyi bir araya getiren platformlar etkin hale getirilmelidir. Ar-Ge faaliyetleri maliyet unsuru olarak görülmemeli ve orta uzun vade getirisi azalmayan faaliyetler olarak görülmelidir. Türkiye’nin nufüs yapısı ve pazarın büyüklüğü Ar-Ge konusunda yapılacak yatırımların hızlı bir şekilde geri dönmesine olanak sağlamaktadır.

KAYNAKLAR
1- T. C. SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Ar-Ge Teşvikleri Genel Mudurluğu, Ar-Ge ve Tasarım

2- Can, H., Güney, S. 2007. Genel İşletme. İstanbul: Arıkan.

3- Dam, M. 2017. Ar&Ge, İnovasyon ve Ekonomik Büyüme. Ankara: Ekin Basım Yayın Dağıtım.

4- Ecevit Satı, Z. 2013. İnovasyonu Yönetmede Kesitler: Bilgi Yönetimi/Ar&Ge/Marka

5- Quelin, B. 2000. Core competencies, R&D management and partnership. Management Journal 18(5): 476-487.

6- Gürsoy G., Ensar M. Ş., Celep S. (2019). AR-GE Tabanlı Kümelenme. Irditech 2019 Uluslararası Ar-Ge, İnovasyon Ve Teknoloji Yönetimi Kongresi, 47-60.

7- Tepav. 2007. Türkiye’nin Rekabet Gücü için Sanayi Politikası Çerçevesi.

8- Birol, Y., En etkili rekabet aracı, Öz İnovasyon

9- Köse M., Sain Özdemir S. (2019). İnovasyon Yönetim Sistemi Kurgusu ve Etkileri. Irditech 2019 Uluslararası Ar-Ge, İnovasyon Ve Teknoloji Yönetimi Kongresi, 103-106.

10- The Culture Connection: Creating a Company Culture That Fosters Innovation (Review of the book“24/7 Innovation”byS.Shapiro),
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
7innovation.com/cultur epressrelease .pdf


11-
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
06.05.2008’de görüntülendi. Erich Hartlieb, Josef Tuppinger, Reinhard Willfort: A Knowledge-oriented Change of Organisations – Model and Practical Examples.


12- Örnek H. M., Arslan H. S. (2019). Ar-Ge Yönetiminde İnovatif Süreç İyileştirmeleri. Irditech 2019 Uluslararası Ar-Ge, İnovasyon Ve Teknoloji Yönetimi Kongresi, 103-106.

13- Panne, G., Beers, C. and Kleinknecht, A. (2003); “Success and Faılure of Inovatıon”, Internatıonal Journal of Inovatıon Management, Volume 7, Number 3, September, s. 12.

14- World Wide Web:
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
, s. Erişim tarihi: 5 Şubat 2021


15- Davenport, H. T. ve Prusak, L. (2000). İş dünyasında bilgi yönetimi: Kuruluşlar ellerindeki bilgiyi nasıl yönetirler. Çev. Günhan Günay. İstanbul: Rota Yayın
 
Geri
Üst