- Katılım
- 10 Haz 2020
- Mesajlar
- 42
- Tepkime puanı
- 28
- Puanları
- 18
Zamanlar | Olumlu | Olumsuz | Soru | Kullanımı |
The Simple Present Tense (Geniş Zaman) | I play tennis every weekend. | I do not swim on Saturdays. | Do you like him? | Sürekli yaptığımız rutin işlerimizde, alışkanlıklarımızda, doğa olaylarında kullandığımız zamandır. |
The Simple Past Tense (Geçmiş Zaman) | We went to cinema last week. | She did not watch tv yesterday. | Did you do homework yesterday? | Geçmişte olmuş bitmiş işleri anlatmak için kullandığımız zamandır. |
Future Tense (Gelecek Zaman) | I will travel next week. | You will not buy newspaper next week. | Will they go to school tomorrow? | Konuşma anında gelecekle ilgili kesin bilgi vermeyen olayları anlatmak için kullanılır. |
The Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman) | I’m playing computer games now. | It is not raining at the moment. | Why are you running? | İçinde bulunduğumuz andaki yaptığımız işlerin tümünü anlatmak için kullandığımız zamandır. |
The Past Continuous Tense (Geçmişte Devam Eden Zaman) | He was watching horror film. | My father was not reading a newspaper last night. | What was my sister doing last morning? | Geçmişte belirli bir süre devam etmiş ve geçmişte bitmiş olayları anlatmak için kullanılır. |
The Future Continuous Tense (Gelecekte Devam Eden Zaman) | She will be playing tennis when you arrive at home. | Daddy will not be working this time next year. | What will he be doing this time tomorrow? | Gelecekte belirli bir sürede devam eden olayları anlatmak için kullanılır. |
Future Going to (Going to ile Gelecek Zaman) | I am going to travel to Canada next year. | She is not going to write a letter to her friend this summer. | Are you going to kill it? | Gelecekle ilgili planlarımızı ve tasarladığımız işleri anlatmak için kullanılan zamandır. |
The Present Perfect Tense (Bunun tam Türkçe karşılığı olmamakla beraber geçmişte başlamış hala devam eden zaman) | I have been in Istanbul two times this year. | He has not gone to Canada. | How long have you been to in Turkiye? | 1) Geçmişte belirli bir sürede başlamış hala devam etmekte olan olaylar için 2) Geçmişte bitmiş fakat etkisi devam eden olaylar için kullanılır. |
The Past Perfect Tense (Geçmişte başlamış belirli bir süre devam etmiş ve geçmişte bitmiş zaman) | She had already flown to Rome. | My sister had not visited Istanbul when she was in Turkiye. | Had you ever ridden a horse before? | Geçmişte başlamış geçmişte belirli bir süreden önce bitmiş olaylar için kullanılır. |
The Future Perfect Tense (Gelecekte belirli bir süreden önce tamamlanacak zaman) | I will have finished my homework by the time my father comes back. | She will not have lived in Ankara by the end of next summer. | How long will he have lived in Manchester by the end of next spring? | Gelecekte belirli bir süreden önce tamamlanacak işler için kullanılır. |
The Present Perfect Continuous Tense (Şu ana kadar devam eden zaman) | They have been studying English for two hours. | My grandpa has not been watching TV for five hours. | How long has she been studying Turkish? | Geçmişte başlamış ve şu ana kadar süre gelen işleri anlatmak için kullanılan zamandır. |
The Past Perfect Continuous Tense | He had been sleeping for hours when the doorbell rang suddenly. | The party had not been going on for two hours when they began quarrelling. | How long had he been sleeping when we arrived? | Geçmişte başlayıp geçmişte belirli bir süreden önceye kadar süre gelen işleri anlatmak için kullanılan tense’dir. |
The Future Perfect Continuous Tense (Gelecekte belirli bir zamandan önceye kadar devam eden zaman) | I will have been studying for two hours when you come back. | They will not have been watching TV for three hours by the time he goes out. | How long will you have been studying lesson by the time you take the examination? | Gelecekte belirli bir süreden önceye kadar devam eden zamanı ifade etmek için kullanılan tense’dir. |
- He listened to music. "O müzik dinledi."
- He listens to music. "O müzik dinler."
- He will listen to music. "O müzik dinleyecek."
- He was listening to music. "O müzik dinliyordu."
- He is listening to music. "O müzik dinliyor."
- He will be listening to music. "O müzik dinliyor olacak."
- He had listened to music. "O müzik dinlemişti."
- He has listened to music. "O müzik dinledi."
- He will have listened to music. "O müzik dinlemiş olacak."
- He had been listening to music. "O müzik dinlemekteydi."
- He has been listening to music. "O müzik dinlemekte."
- He will have been listening to music. "O müzik dinlemekte olacak."