- Katılım
- 8 Kas 2019
- Mesajlar
- 311
- Tepkime puanı
- 79
- Puanları
- 28
Adam Opel
Çoğu otomobil şirketi gibi Opel de ismini kurucusu olan Adam Opel'in soyisminden alıyor. 9 Mayıs 1839'de doğmuş olan Adam Opel ise ticaretten çok iyi anlayan gerçek bir iş adamı aslında. Ancak bulunduğu konuma gelene kadar, çoğu büyük adam gibi gerçekten çok çaba sarf edenlerden biri aynı zamanda. Çalışma hayatı, senelerce madenlerde yevmiyeli işçi olarak çalışmakla geçiyor. Ta ki 1862 yılına kadar… Adam Opel, bu döngüyü 23 yaşında kırıyor.
1862'de bu kadar işçilik yeter diyen Adam Opel, sonunda ticarete atılmanın vakti geldiğini düşünüyor ve Almanya'da doğup büyüdüğü Rüsselsheim şehrinde kendine ait ilk iş yerini kuruyor. Bu iş yerini açarken ise aklındaki düşünce, günümüzün en ünlü modelleri olan Opel Corsa, Opel Astra'ya yol açacak gibi görünen bir ürün değil; bir dikiş makinesi. Böylece hiç vakit kaybetmeden aynı yıl içinde ilk Opel Dikiş Makinesi'ni üretiyor. 1862 yılındaki logolarına baktığımız zaman da eski usül dikiş makinesinin kıvrımlarından esinlenmiş neoklasik stilde, Adam'ın A'sı ve Opel'in O'sunun iç içe geçtiği bir logo karşımıza çıkıyor.
Çok değil bir sene sonra Opel, yerel bir gazetede dikiş makinelerinin tanıtımını yapan bir gazete ilanı veriyor. Bu ilan sayesinde satışlarda bir artış yaşamış olacak ki yine bir yıl sonrasında çırağı olarak kabul edilebilecek, tarihte Opel şirketinin ilk çalışanını işe alıyor.
Ancak dönüşüm, dikiş makinesinden otomobile uzanan bir süreç değil. 1868 yılında ilk fabrikalarına geçişi ve Adam Opel'in bu fabrikaya buharlı makine teknolojisini getirmesiyle birlikte süreç tetikleniyor ve bisiklet üretimi de böylece başlamış oluyor. Opel Dikiş Makinesi'yle kazanılan başarı resmen bölünerek çoğalıyor ve yerini Opel Bisiklet'e bırakıyor. Böylece dünyanın en büyük bisiklet üreten şirketlerinden biri haline geliyor. Tabii bu sırada çoktan evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş olan Opel'in oğulları ise babalarıyla aynı araç ruhunu taşıyor olmalı ki yalnızca şirketin adını değil, kendi adlarını da çokça konuşturmaya başlıyorlar. Bisiklet sürme tutkuları kendilerini kanıtlama hevesine dönüşüyor ve Opel bisikletleriyle sayısız yarışmayı birincilikle bitiriyorlar.
1895 yılında Adam Opel vefat ediyor ve eşi Sophie, oğullarının da desteğiyle birlikte şirketin başına geçiyor ve işleri o yürütmeye başlıyor. Aradan geçen 4 sene sonunda ise "Opel Patent Motor Car, System Lutzmann" ismiyle 1899'da ilk Opel otomobili piyasaya sürülüyor. Söz konusu olan başarmak kavramı olunca, Opel ailesi hızını yine alamıyor ve bir yıl içinde, bu arabayla da ismini tekrar dünya çapında duyurmayı başarıyor. Böylece bildiğimiz Opel'in hikayesi de başlamış oluyor.
Gerek oğulların yarışlarda edindiği zaferler gerek eşi Sophie'nin verdiği başarılı pazarlama kararlarıyla ürünlerin piyasa sürülmesi sürecinde çalıştıkları parlak ekiplerle birlikte, şirket hızla büyümeye başlıyor. Bu sırada yalnızca otomobil üretimine odaklanmıyor, motosiklet de üretmeye başlıyorlar. 1900-1910 yıllarındaki Opel reklamları incelendiğinde aynı ilanda farklı ürünlerin tanıtıldığı görülüyor. 1920'ye kadar geçen süreçte ise inovasyona yöneliyor. 4 valf teknolojisi ve aerodinamik üzerine yoğunlaşıyorlar. 1921'e geldiğimizde ise 8 silindirli motora sahip yarış arabası ortaya çıkıyor ve Adam Opel'in torunu Fritz von Opel, bu yarış arabasıyla Berlin'de ilk kez düzenlenen ve AVUS yarış yarış parkurunda geçen araba yarışını kazanıyor. 1936'da Kadett'in tohumları atılıyor. 40'lara ise arabalar için yepyeni bir kavramla başlıyorlar: Arabada soğutucu sistem.
60'lara geldiğimizde ise ilk klasik araba modelleri ortaya çıkmaya başlıyor. 80'lere kadar uzanan bu süreçte dönemi yaşayanların aklından çıkmayan Kadett, Manta, Ascona, bu yıllarda seri üretime geçiyor ve o zamanların en popüler araçları haline geliyor. Ancak 80'ler, günümüzde en çok konuşulan modellerin dönüm noktası sayılıyor ve ilk Opel Corsa A, 1982 yılında İspanya'da üretiliyor. 90'larda çocuk olan herkesin heyecanını çok net hatırladığı ve mutlaka binmiş olduğu bu model ise 1991'de Türkiye'ye geliyor ve ülkemizin en popüler araba modellerinden biri haline geliyor.
Bu popüler model içinse yine nefesler tutuldu, 2018 için henüz bir haber yok ancak 2019'da Yeni Kasa Opel Corsa F geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Çoğu otomobil şirketi gibi Opel de ismini kurucusu olan Adam Opel'in soyisminden alıyor. 9 Mayıs 1839'de doğmuş olan Adam Opel ise ticaretten çok iyi anlayan gerçek bir iş adamı aslında. Ancak bulunduğu konuma gelene kadar, çoğu büyük adam gibi gerçekten çok çaba sarf edenlerden biri aynı zamanda. Çalışma hayatı, senelerce madenlerde yevmiyeli işçi olarak çalışmakla geçiyor. Ta ki 1862 yılına kadar… Adam Opel, bu döngüyü 23 yaşında kırıyor.
1862'de bu kadar işçilik yeter diyen Adam Opel, sonunda ticarete atılmanın vakti geldiğini düşünüyor ve Almanya'da doğup büyüdüğü Rüsselsheim şehrinde kendine ait ilk iş yerini kuruyor. Bu iş yerini açarken ise aklındaki düşünce, günümüzün en ünlü modelleri olan Opel Corsa, Opel Astra'ya yol açacak gibi görünen bir ürün değil; bir dikiş makinesi. Böylece hiç vakit kaybetmeden aynı yıl içinde ilk Opel Dikiş Makinesi'ni üretiyor. 1862 yılındaki logolarına baktığımız zaman da eski usül dikiş makinesinin kıvrımlarından esinlenmiş neoklasik stilde, Adam'ın A'sı ve Opel'in O'sunun iç içe geçtiği bir logo karşımıza çıkıyor.
Çok değil bir sene sonra Opel, yerel bir gazetede dikiş makinelerinin tanıtımını yapan bir gazete ilanı veriyor. Bu ilan sayesinde satışlarda bir artış yaşamış olacak ki yine bir yıl sonrasında çırağı olarak kabul edilebilecek, tarihte Opel şirketinin ilk çalışanını işe alıyor.
Ancak dönüşüm, dikiş makinesinden otomobile uzanan bir süreç değil. 1868 yılında ilk fabrikalarına geçişi ve Adam Opel'in bu fabrikaya buharlı makine teknolojisini getirmesiyle birlikte süreç tetikleniyor ve bisiklet üretimi de böylece başlamış oluyor. Opel Dikiş Makinesi'yle kazanılan başarı resmen bölünerek çoğalıyor ve yerini Opel Bisiklet'e bırakıyor. Böylece dünyanın en büyük bisiklet üreten şirketlerinden biri haline geliyor. Tabii bu sırada çoktan evlenmiş ve çocuk sahibi olmuş olan Opel'in oğulları ise babalarıyla aynı araç ruhunu taşıyor olmalı ki yalnızca şirketin adını değil, kendi adlarını da çokça konuşturmaya başlıyorlar. Bisiklet sürme tutkuları kendilerini kanıtlama hevesine dönüşüyor ve Opel bisikletleriyle sayısız yarışmayı birincilikle bitiriyorlar.
1895 yılında Adam Opel vefat ediyor ve eşi Sophie, oğullarının da desteğiyle birlikte şirketin başına geçiyor ve işleri o yürütmeye başlıyor. Aradan geçen 4 sene sonunda ise "Opel Patent Motor Car, System Lutzmann" ismiyle 1899'da ilk Opel otomobili piyasaya sürülüyor. Söz konusu olan başarmak kavramı olunca, Opel ailesi hızını yine alamıyor ve bir yıl içinde, bu arabayla da ismini tekrar dünya çapında duyurmayı başarıyor. Böylece bildiğimiz Opel'in hikayesi de başlamış oluyor.
Gerek oğulların yarışlarda edindiği zaferler gerek eşi Sophie'nin verdiği başarılı pazarlama kararlarıyla ürünlerin piyasa sürülmesi sürecinde çalıştıkları parlak ekiplerle birlikte, şirket hızla büyümeye başlıyor. Bu sırada yalnızca otomobil üretimine odaklanmıyor, motosiklet de üretmeye başlıyorlar. 1900-1910 yıllarındaki Opel reklamları incelendiğinde aynı ilanda farklı ürünlerin tanıtıldığı görülüyor. 1920'ye kadar geçen süreçte ise inovasyona yöneliyor. 4 valf teknolojisi ve aerodinamik üzerine yoğunlaşıyorlar. 1921'e geldiğimizde ise 8 silindirli motora sahip yarış arabası ortaya çıkıyor ve Adam Opel'in torunu Fritz von Opel, bu yarış arabasıyla Berlin'de ilk kez düzenlenen ve AVUS yarış yarış parkurunda geçen araba yarışını kazanıyor. 1936'da Kadett'in tohumları atılıyor. 40'lara ise arabalar için yepyeni bir kavramla başlıyorlar: Arabada soğutucu sistem.
60'lara geldiğimizde ise ilk klasik araba modelleri ortaya çıkmaya başlıyor. 80'lere kadar uzanan bu süreçte dönemi yaşayanların aklından çıkmayan Kadett, Manta, Ascona, bu yıllarda seri üretime geçiyor ve o zamanların en popüler araçları haline geliyor. Ancak 80'ler, günümüzde en çok konuşulan modellerin dönüm noktası sayılıyor ve ilk Opel Corsa A, 1982 yılında İspanya'da üretiliyor. 90'larda çocuk olan herkesin heyecanını çok net hatırladığı ve mutlaka binmiş olduğu bu model ise 1991'de Türkiye'ye geliyor ve ülkemizin en popüler araba modellerinden biri haline geliyor.
Bu popüler model içinse yine nefesler tutuldu, 2018 için henüz bir haber yok ancak 2019'da Yeni Kasa Opel Corsa F geleceğine kesin gözüyle bakılıyor.