KRİSTOF KOLOMB

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Akif Er
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Akif Er

Aktif Üye
Yönetici
Vip Üye
Katılım
8 Kas 2019
Mesajlar
311
Tepkime puanı
79
Puanları
28
Kristof Kolomb

1575548898433.png


Kristof Kolomb, 1451’de dünyaya geldi. 1492’de Amerika’yı keşfedeceği yolculuğuna çıktı. 1503’te Küba’yı keşfetti. 1506’da hayatını kaybetti. Peki Kristof Kolomb kimdir? İşte hayatından önemli bölümler
Amerika’yı ilk keşfeden kişi olduğuna inanılan
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
, yolculuğa çıkmadan önce seyahatini finanse edebilmek için birçok hükümdardan maddî yardım istemiş ama İspanya dışında bütün ülkelerde kapılar yüzüne kapanmıştı. Kolomb’un destek talebinde bulunduğu hükümdarlar arasında Osmanlı Sultanı
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
de vardı. Söylentilere göre hükümdarın huzuruna bir papazın refakatinde çıktı, “Sultan’ın adına yeni ülkeler keşfedebilmek için” emrine gemiler verilmesini rica etti ama II. Bayezid karşısına çıkan denizcinin hayalperest olduğunu düşünerek talebi reddetti.
Kristof Kolomb, 1451 yılında İtalya, Cenova’da doğmuştur. Asıl adı Cristovao Kolombo’dur. Babası Domenico Colombo, annesi Susanna Fontanarossa’dır. Gençliği, tutkuyla bağlı olduğu denizlerde ve denizci aileleri arasında geçmiştir. Babası dokumacılık işi yapmaktaydı. Fakir oldukları için okuyamayan Kristof Kolomb bir gemide tayfa olarak işe girmiştir. 1476’da İngiltere yolculuğundan sonra Lizbon’a geçerek okuma yazmayı ve gemicilik sanatını öğrendi. Kardeşi Bartholomeo ile hidrografik haritalar yaparak geçimini sağladı. 1477’de İrlanda ve İzlanda’ya yolculuk yaptı. 1478’de Cenovalı tüccarlardan birinin adına Madeira Adaları’na (Atlas Okyanusu) şeker almaya gitti. 1479’da Madeiralı zengin bir kadınla evlenerek üç yıl orada yaşadı. Özellikle Floransalı fizikçi ve kozmografyacı Toscanelli ile konuşmalarından etkilenerek, dünyanın yuvarlak olduğunu ve gemiyle hep batıya gidildiğinde Hindistan’a ulaşılabileceğine inanıyordu. Bu tasarımını gerçekleştirmek için ilk kez 1484’te başvurduğu Portekiz Krallığı harcamaları karşılayamayacağı gerekçesiyle reddetti.
1488’de ikinci kez görüşmede, Bartholomeo Dias’ın Ümit Burnu’ndan başarıyla dönmesi üzerine yeniden suya düştü. İspanya Kralı Ferdinand’ın haznedarı Luis de Santangel’in aracılığıyla Kraliçe İsabella ve krallığın desteğini sağlamayı başardı. 3 gemi, 90 tayfa, subay ve krallığın yetki belgesiyle donatıldıktan sonra, 1492’de Palos Burnu’ndan yola çıktı. Su ve yakıt için Kanarya Adaları’na uğradı. 33 günlük bir yolculukla Atlas Okyanusu’nu aşarak Bahama Adaları’na ulaştı. İlk adaya kral adına San Salvador adını koydu. Buradan güneybatıya yönelerek Küba’nın kuzeydoğu ve sonra Hispaniola’nın (Tahiti) kuzey kıyılarına vardı. Hâlâ Hindistan ve Çin’e gideceği umuduyla yola devam ederken kaptanlık gemisini yitirdi ve tutsak ettiği birkaç Arawak yerlisiyle dönmeye karar verdi. Dönüşte fırtınaya kapılıp Azor Adaları’na, oradan Lizbon Körfezi’ne sığındı. Keşiflerine, Portekiz Krallığı’nın denetiminde olması koşuluyla izin verildi. Gemisi Barcelona’ya ulaşmadan karadan gönderdiği
Bu linki görmek için izniniz yok Giriş yap veya üye ol.
nedeniyle bir kahraman gibi karşılandı. Ferdinand ile İsabella tarafından amirallik ve
keşfettiği bölgenin genel valiliğiyle ödüllendirildi.




Kristof Kolomb kimdir İşte hayatından dikkat çeken bölümler






İkinci gezisine, 1493’de Cadiz’den yola çıkarak Batı Hint Adaları’na (Antiller) yöneldi. Bu kez 17 gemiden oluşan donanmasında 1000 kadar soylu, papaz, asker, çiftçi, zanaatkârdan başka araç gereç, tohum ve sığır taşıyordu. Küçük Antiller, Virgin Adaları ve Puerto Rico yayını dolanarak Hispaniola’nın kuzey kıyısına döndü. Asıl amacı, Asya’nın bir yarımadası varsaydığı Küba’nın güney kıyısını ve Jamaika’yı keşfetmekti. 1496’da İspanya’ya geri dönerek yeni
gelişmeleri rapor etti. Yerine yetkili olarak bıraktığı kardeşi onun onayıyla yerleşim bölgesine daha güneydeki Santa Domingo’ya aktardı; yine de yeterli altın elde edilemedi, tutsakların çoğu yolda öldü. 1498’deki üçüncü yolculuğun masrafı da krallıkça karşılandıysa da, bu kez gönüllü yerine hapishaneden toplanmış gemiciler iş gördü. Güneyden yol alarak Trinidad Adası, Paria Körfezi (Venezuela), Paria Yarımadası, İnci Kıyısı ve Margarita Adası’nı keşfetti. Venezuela kıyısını izleyerek Santa Domingo’ya ulaştı. Sömürge büyük kargaşa içindeydi. Bazı ödünlerle düzeni kurmaya çalıştı, ama güvensizlik nedeniyle krallığın 1499’da denetim için gönderdiği Babadilla, Kolomb’u zincire vurarak İspanya’ya gönderdi. Uzun çabalarından sonra, Hispaniola’dan uzak durmak koşuluyla yeni bir yolculuk için gemiler sağladı.
1502’de 4 gemiyle kardeşi, oğlu Fernando ve eski dostlarıyla, sağlığı bozuk olarak yola çıktı. 21 günde Martinique Adası’na
ulaşarak, krallığın buyruğunu dinlemeyip Santa Domingo’ya yanaştı. Ancak yeni vali karaya inmesine izin vermedi. Büyük bir fırtınaya yakalanarak, o zamanlar henüz bilinmeyen Batı Karayip Denizi’ne yöneldi. Honduras’ı geçerek Nikaragua ve Kostarika kıyılarına vardı, doğudan Panama Kanalı’na yöneldiğinde, Kızılderililerle çatıştı ve iki gemisini yitirdi. Bu sırada
takas yoluyla yerlilerden oldukça altın elde etti. 1503’te yeniden Küba’ya geçti. Gemisi çürüyen ve sağlığı iyice bozulan Kolomb, Santa Gloria adını verdiği şimdiki St. Ann’s Koyu’na (Jamaika) sığındı. Bir yıl sonra gönderilen bir gemiyle geri kalanlar, kardeşi ve oğluyla 1504’te İspanya’ya döndü. Bu dördüncü ve son gezisi, altın yükü ve getirdiği bilgiler yönünden oldukça başarılı olmasına karşın, Kolomb Kraliçe İsabella’nın ölümü nedeniyle saraydaki etkinliğini yitirdi. 1505’te kendisine verilen birçok haklar kral tarafından geri alındı. Sürekli başvurularından bir sonuç alamadığından parasal sıkıntıya düştü. Öldüğünde, bir işe yaramayan amiral ve genel valilik unvanları oğlu Diego’ya geçti. Önce Valladid’e gömüldü, 1509’da Sevilla’ya aktarıldı. 1541’de oğluna bıraktığı vasiyet gereğince, kemikleri Santa Domingo’da bir katedrale yerleştirildi
 
Geri
Üst